Osmangazi'nin yaptırdığı hisarların önünde gençler hergün talim yapıyorlardı. Var güçleriyle birbirlerine üşüşüp kılınç ve kalkanlarını hırsla çarpıştırıyorlardı. Şiddetli şakırtılarla türlü dövüş oyunlarına girişiyorlardı. Bir oyunu bitirip yeni bir oyuna tutuşurmaktan ve sanki gerçek cenkteymişler gibi vuruşmaktan bıkmazlardı. Kılıç, kalkan sesleri güzel bir ritim verirdi. Ayrıca yiğitlerin: "Haydi ya Allah" naraları bu ritme ahenk katıyordu. Etrafları onları seyretmeye gelenlerle dolar taşardı. Kan ter içinde kaldıktan sonra onbaşılarının buyruğu ile ayrılırlardı. Dağ gibi göğüslerini birbirine vurup tekrar kucaklaşıp helalleşerek talimi bitirirlerdi. Bu talimler hem savaş eğitimi hem de onları gözleyen Purussalı askerlerin moralini bozmak için bir "Gözdağı" oluyordu. Bu oyunlar yüz yıllarca devam etti. Türk¬lerin hayatında daha önce de varolan bu oyun o kadar yerleşti ki Bursalılar düğün derneklerde bu gösterileri oyun olarak devam ettirdiler. Bursa'dan başka Anadolu ve Rumelide asırlar sonra bile hâlâ, müziği ve ritmi kendinden çıkartılan bir halk ovunu olarak "Kılıç kalkan oyunu" adıyla devam ediyor
Dr.Nazım İntepe Beyefendi'nin |